Kamu hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi için, merkezi yönetimden sonraki en büyük ve en önemli kamu yönetim organı olan yerel yönetimler, sınırları içerisinde yaşayan halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli sorumlulukları bulunan kurumlardır. Bu sorumluluk çerçevesinde yerel yönetimlerin; toplumun yapısını, temel ihtiyaçlarını ve önceliklerini tanımaları, en kısa sürede ve istenen düzeyde bunlara cevap vermeleri, etkin yönetimin bir gereğidir. Türkiye nüfusunun yaklaşık üçte birinden fazlasını oluşturan çocuklar için içinde bulundukları şehirlerin ortamları oldukça dramatik görünmektedir. Mevcut resimde çocukların ihtiyaçları ve öncelikleri merkezi ve yerel yönetimlerin programlarında olması gerekenden daha az yer almaktadır. Gerek ulusal gerekse uluslararası alanda yapılan düzenlemelerde de çocuğun yaşadığı çevreye en yakın birimler olan yerel yönetimlere, konu ile ilgili olarak görevler verilmiştir. 27 Ocak 1995 tarihinden itibaren Türkiye’de iç hukukun bir parçası haline gelen Birleşmiş Milletlerin Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile çocuğa verilen önem her geçen gün daha da artmaktadır. Ayrıca UNICEF tarafından çocukların haklarını uygulamaya kendini adamış şehirlere veya daha genel olarak yerel yönetim sistemi”ne verilen ‘Çocuk Dostu Şehir’ teşviki de yerel yönetimleri bu alanda çalışma yapmaya yönlendirmektedir. Bu düzenlemeye “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yerel düzeyde cisim bulmuş halidir de” denilebilir. Bu kapsamda çocuklar, şehir yönetiminin aktif katılımcıları olarak görülmeli ve fikirleri şehrin yöneticileri tarafından dikkate alınmalıdır. Öte yandan son yıllarda yerel yönetimlerin çocuklara yönelik çalışmalarında belirgin bir artış görülmektedir.
KONGRENİN AMACI
Kongrenin iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlar:
• Türkiye’de nüfusun yaklaşık üçte birlik dilimini oluşturan çocuklara yönelik (18 yaş altı nüfus), şehri yönetenler (yerel ve merkezi) ve şehir üzerine çalışanlarca (akademisyen, tasarımcı ve sivil toplum uzmanları gibi) farkındalığın artırılması,
• Çocukların kentsel yaşamda önlerine çıkan engellerin keşfi ve bu engelleri aşmak üzere çözüm önerileri, projeler ve uluslararası örneklerin sunulmasıdır.
Kurduğumuz şehirler, hem ihtiyaçlarımızı karşılamakta hem de bizlere yeni ihtiyaç alanları yaratmaktadır. Şehirlerimiz, yetişkin ve sağlıklı bireyler için yapılaşmaktadır ve bu durumun toplumun üçte birini oluşturan çocuklarımız için ne kadar zorlayıcı, engeller dolu olduğunu anlamak büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimler, yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirleri kurgularken toplumun en önemli üyeleri olan çocukların mekânla olan iletişimini sağlamalıdırlar.
Kongrenin ana teması: Çocuğun Şehirle Mekânsal, Sosyal ve Yönetsel İlişkisi
KONGRE BAŞLIKLARI:
1. Oturum: ÇOCUK VE ŞEHİR İLİŞKİSİNE GENEL BAKIŞ
2. Oturum: ÇOCUK İÇİN ÇOCUKLA BİRLİKTE
3. Oturum: ÇOCUK VE ŞEHIR İLİŞKİSİNDE TASARIM VE PSİKOLOJİK BOYUTU
YEREL YÖNETİM ÇALIŞTAYLARI:
1. Çocuk hakları ve Yerel yönetime çocuğun katılımı
2. Çocuklar için daha yaşanabilir bir mahalle nasıl tasarlanabilir?
3. Yerel yönetimlerin çocuğun eğitimine ve bilime katkısı
4. Yerel yönetimlerin çocuğun sanatla ve kültürle ilişkisine katkısı
5. Dezavantajlı çocuklar, ihmal ve istismara uğramış çocuklar için yapılabilecekler
6. Çocukların gerçek mekânlarda oyun oynamaları için yapılabilecekler
7. Çocukla iletişim ve yerel medyada çocuğun nasıl yer alacağı
8. Aile kurumunun korunması ve geliştirilmesinde yerel yönetimin katkısı
ÇOCUK ÇALIŞTAYLARI:
1. Çocuk, oyun ve spor
2. Çocuk, eğitim ve bilim
3. Çocuk ve yapılı çevre
4. Çocuk ve doğa
5. Çocuk, kültür ve sanat
6. Çocuk hakları ve çocuğun yönetime katılımı
7. Dezavantajlı çocuklar
ETKİNLİKLER:
1. Saklıkent Atölyesi / 6 – 15 yaş grubu
2. Şehrinin Siluetini Tasarla / 6 – 15 yaş grubu
3. T İstasyonunda Temas / 3 yaş üstü
4. Hayalimdeki Mahalle / 6 – 15 yaş grubu
5. Geleneksel Topaç Oyunu